Dünyanın lider bilgi hizmetleri şirketi Experian, geleneksel metotlarla çözülemeyen ileri seviye problemler üzerinde yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknikler kullanarak çalıştığı Veri Bilimi Araştırma Merkezi’nin EMEA bölgesinde ilk yapısını Avrupa’nın ardından ilk defa Türkiye’de hayata geçirdi.
İtalya, ispanya, Hollanda ve Bulgaristan’dan sonra Türkiye’de de yerini alan bu merkezde hedef; sadece finans ve telekom alanlarında sınırlı kalmayarak, veri analitiği yöntemlerinin uygulanabileceği her sektörde konumlanmak. Veri Bilimi Araştrma Merkezi, finansal hizmetler özelinde kredi süreçlerinin optimizasyonu ve kredi risk modellerinin oluşturulması, yasal düzenlemeler kapsamındaki modellerin oluşturulması, kredi süreçlerinin otomasyonu ve optimizasyonu, erken uyarı sistemleri gibi hizmetleri sunuyor. Diğer sektörlerle birlikte finans sektörüne de pazarlama ve safrş analitiği, müşteri segmentasyonu, davranış tahmini ve fiyat modelleri ile karar destek sistemleri başlıklarında destek verdiklerini belirten Experian EMEAVeri Bilimi Araştrma Merkezi Türkiye Lideri ilker Arslan’a göre, insanların davranışları ve tercihleri vveb üzerinden açıkça ortaya konulurken, mobil internette kişisel ağlar veya tüketici ile hizmet sağlayıcı arasında anında içerik paylaşımı da yoğunlaşmaya başladı. Bulut ortamları ise ürün ve hizmetlerini internet üzerinden sunan milyonlarca yeni girişimcinin kolayca pazarlara girmesini sağlıyor. Sosyal ağlar, mobil ve bulut bilişimin bu bağlamı ile büyük veri istikrarlı büyüme sergilerken, yapay öğrenme algoritmaları da tüketicilerin, şirketlerin, kelimenin tam anlamıyla ‘her şeyin’ davranışlarını ve tercihlerini açıklamak için yeni verileri en üst düzeyde analiz ediyor, ilker Arslan ile geleceği ve hedeflerini konuştuk:
Gelişen teknoloji ve çeşitlenen ihtiyaçlar paralelinde Veri Bilimi Araştırma Merkezi, kendini ve hizmetlerini nasıl güncelliyor, geliştiriyor?
Dijital teknolojilerin geniş kitleler tarafindan erişilebilir olması ve hızlı benimsenmesi sayesinde kişisel ilişkiler, endüstriyel süreçler ve hizmetler sürekli artan bir hızla dönüşüyor, insanların davranışları ve tercihleri vveb üzerinden açıkça ortaya konulurken, mobil internette kişisel ağlar veya tüketici ile hizmet sağlayıcı arasında anında içerik paylaşımı yoğunlaşmaya başladı. Bir ya da iki yıl önce ortaya çıkan bir yöntemi bugün eski olarak görebiliyoruz. Diğer taraftan, bulut ortamları da ürün ve hizmetlerini internet üzerinden sunan milyonlarca yeni girişimcinin kolayca pazarlara girmesini sağlıyor. Sosyal ağlar, mobil ve bulut bilişimin bu bağlamı, büyük veri kavramıyla sonuçlanan giderek daha fazla yeni veri ve bilgi biçimi üretiyor. Ayrıca, yapay öğrenme algoritmaları, tüketicilerin, şirketlerin, kelimenin tam anlamıyla her şeyin davranışlarını ve tercihlerini açıklamak için yeni verileri en üst düzeyde analiz ediyor. Bu yeni bağlamı anlamak ve şirketlere yeni değerler yaratmak için şirketlerin günün ihtiyaçları için yetersiz kalan geleneksel yöntemler yerine, yeni ve karmaşık bir ortamda yön bulmalarını sağlamak ve uygun teknolojilerle yapılandırılmamış verileri analiz etmenin sonuçlarından yararlanmaları için sadece bu konudaki araştrmalara odaklanacak bir bölüm kurduk. Halihazırda sektörde yine Experian’ın öncülük ettiği data analitik teknikleri zaten kullanılmakta. Ancak, veriler hem çeşitlilik hem de hacim olarak çok büyüyor ve sürekli yeni parametrelerle daha nitelikli sonuçlara ihtiyaç duyuluyor. Experian Veri Bilimi Araştrma Merkezi bu ihtiyacı karşılayan ileri teknoloji ve algoritmalar ile uzman ekiplerin koordineli çalışmasıyla daha farklı veri türlerinin işlendiği bir bölüm. Şimdi de bu hizmetlerimizi Türk firmalarının hizmetine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
Veri Bilimi Araştırma Merkezi’nin Türkiye stratejisi, öncelikleri neler olacak?
Veri Bilimi Araştrma Merkezi’nde, karar alma stratejilerinde, veri çeşitliliği, verilerin üssel büyümesi ve farklı parametrelerin değerlendirmeye alınmasıyla daha isabetli sonuçlara duyulan ihtiyaca cevap vermek üzere, yapay zekâ temelli teknolojik çözümlere odaklanacağız. Öncelikle Experian’ın küresel bazda ve Avrupa’da birikim ve tecrübesi söz konusu. Ayrıca, Experian bu konuda daha önce çok başarılı uygulamalar geliştirmiş bir firma. Experian’ın geliştirdiği modeller çok büyük veri kümelerini çok kısa sürede işleyerek öngörüde bulunabiliyor ya da tüketicilerin ve küçük işletmelerin işlem profillerini günlük olarak güncelleyerek, beklenen davranış parametrelerinin dışına çıkıldığında anlık olarak uyarı oluşturabiliyor. Bir başka uygulamamız, 120 milyondan fazla profili günlük olarak güncelleyebiliyor, 60’tan fazla müşteri paterni oluşturup, müşteri riski ve çapraz safrş olasılığını değerlendirebiliyor. Türkiye’de de bu tür çalışmalara öncelik vermeyi planlıyoruz. Bir diğer farkımız da buradaki çalışmalarımızı müşterilerimizle birlikte ve onların ihtiyaçlarını hedefleyerek yürütecek olmamız. Yani, bir ürün geliştirip bunu müşterilerimize sunmak yerine, onların ihtiyaçlarını birlikte değerlendirip projelendireceğiz ve çözümü de birlikte üreteceğiz. Son olarak, bildiğiniz üzere veri bilimi çok basitçe istatistiksel teknikler, kodlama ve alan bilgisinin birleştiği multidisipliner bir alan. Ancak, uygulamada çoğu zaman alan bilgisi kısmının ihmal edildiğini görüyoruz. Veri Dünyanın lider bilgi hizmetleri şirketi Experian, geleneksel metotlarla çözülemeyen ileri seviye problemler üzerinde yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi teknikler kullanarak çalıştığı Veri Bilimi Araştırma MerkezVnin EMEA bölgesinde ilk yapısını Avrupa’nın ardından ilk defa Türkiye’de hayata geçirdi. Experian EMEAVeri Bilimi Araştırma Merkezi Türkiye Lideri İlker Arslanexperian bilimi uygulamaları sadece istatistik ve kodlama olarak algılanıp, işin sosyal ya da ilgili disipline özgü bölümünü ihmal ettiğimiz zaman ortaya hatalı ya da yanlı modeller çıkabiliyor. Experian’ın bir avantajı da hem Türkiye’de hem de dünyada finans, ekonomi, telekom, perakende, suistimal ve dolandırıcılık gibi çok farklı konularda hem akademik hem de profesyonel anlamda çok donanımlı, tecrübeli çalışanlarının olması.
İtalya, İspanya ve Hollanda’nın ardından merkez Türkiye’de yerini aldı. Peki Experian Türkiye finans sektörünü, özellikle EMEA bölgesindeki konumunu ve potansiyelini nasıl değerlendiriyor?
Ekonomide durgunluk dönemlerinde vadesi geçen borçlar ve ek süre tanımlamaları ciddi oranda artabileceğinden dolayı borçlu olan müşteri için ek sürelerin tanımlanması önemli bir etki yaratyor. Erken uyarı sistemleri, tahsilat ve sorunlu kredi yönetim modelleri ve destekleyici stratejilere bugünlerde çok daha fazla yatrım gerekiyor. Dağıtım kanallarının artması ve dijital dönüşüme hızlı geçiş bankalar için yeni iş fırsatları yaratrken, dolandırıcılıkla ilgili yeni tehditleri de beraberinde getiriyor. Dolandırıcılar, çağrı merkezlen, vveb siteleri, mobil bankacılık ve sesli yanıt sistemleri gibi çeşitli dağıtım kanallarını sistematik olarak hedef almaya devam ediyor. Uzaktan kanalların anonim yapısı ve bu kanallar üzerinden sunulan hizmet tekliflerinin giderek çeşitlenmesi nedeniyle finans kuruluşları birçok farklı dolandırıcılık riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bankaların yeni müşteri kazanımı ve işlem izleme süreçlerinde dijital dolandırıcılık önleme çözümlerini devreye alarak, artan dijital kanal kullanımı ve etkin dolandırıcılık önleme süreçlerini desteklemesi önem arz ediyor.
Veri Bilimi Araştırma Merkezi için 2020 yılını gerek küresel operasyonlar gerekse Türkiye için değerlendirir misiniz?
2020 yılında maalesef olağanüstü bir süreç olan Kovid-19’la karşılaştık. Pandemi süreci, dijitalleşmenin ve otomasyonun önemini daha açık bir şekilde ortaya koydu. Öte yandan, konuşageldiğimiz tüm teknolojik gelişmelere rağmen bankalar da dahil olmak üzere tüm firmalarda hala çok fazla manuel yönetilen sürecin olduğunu görüyoruz. Bu konuda kat edilmesi gereken çok fazla yol olduğunu söyleyebilirim. Örneğin, Harvard Business Revievv’de yer alan bir makaleye göre, hala ofislerde yapılan işlerin yüzde 61’ini veri girişi, e-posta yazma ve toplantı gibi işler oluşturuyor. Kaldı ki, dijitalleşme çalışmalarında da manuel süreçlerin olduğu gibi aktarılması değil, gerçekten verim artışı sağlayacak şekilde yeniden tasarlanması gerekiyor. Dijitalleşme ve otomasyon sayesinde üretilen anlamlandırılabilir veri miktarının artması hedefleniyor. Bu da ileri veri analitiği teknikleri için oldukça değerli bir girdi oluşturuyor. Hatalı ya da eksik dijitalleşme ve otomasyon süreçleri, bahsettiğimiz ileri analitik tekniklerinden sağlanacak faydayı da sınırlandıracaktır. Bildiğiniz üzere tüm dünya gibi biz de zor zamanlardan geçiyoruz. Ama hem 2001 Türkiye ve 2008 küresel finansal krizlerini yaşamış 20 yıllık bir bankacı, ayrıca akademik olarak da bu konuda çalışmış birisi olarak Türk bankacılık sisteminin son risklere ve şoklara karşı sağlam bir yapısının olduğunu düşünüyorum. Sektör büyümeye devam ediyor. Önemli ölçüde kredi büyümesi mevcut. En dikkat çekici verilerden birisi ise 2020 yılının Şubat-Temmuz döneminde Türkiye’de yaklaşık 2.7 milyon kişi hayatnda ilk kez bireysel kredi kullandı. 755 bin kişi ilk defa kredi kart veya kredili mevduat hesabı, 250 bin kişi de yine ilk kez konut kredisi kullandı. Bu veriler, risklerin yönetilmesinin yaşamsal önemde olduğunu gösteriyor, ilk kez kredi kullanan pek çok kişi var ve onlara ilişkin sağlıklı ve adil bir değerlendirme yapabilmek adına kredi geçmişinden çok daha fazla veri çeşitliliğine ihtiyaç var. Veri Bilimi Araştrma Merkezi’ndeki bir amacımız da sistemdeki eksiklikleri tamamlamak ve risklerin çok daha iyi yönetilmesi, finansal sistemlerin ve ülke ekonomisinin çok daha verimli çalışması. Çünkü böyle zamanlarda doğru karar almak kadar, hızlı karar almak da önem kazanıyor.
2021 yılında, merkezin öncelikleri, iş planı nasıl şekillenecek?
Aslında önceliklerimiz müşterilerimiz ile yapacağımız görüşmelere göre nihai şeklini alacak. Ancak, Türkiye’de şu anda yoğunlaştğımız birkaç projeden bahsedebilirim. Bunlardan ilki tüm analitik ve modellerine süreçlerinin otomasyonunu sağlayacak ve kodlama gerektirmeden ileri analitik modellerinin oluşturulabilmesine ve hayata geçmesine imkan verecek bir platform. Bu platformu hayata geçirdiğimizde, firmalar için aylar süren bir süreci günler, hatta saatler seviyesine indirebileceğimizi umuyoruz. Şu anda bunu kısmen gerçekleştiren çözümler mevcut, ama bizim çalışmamız süreci uçtan uca, tüm yan süreçleri ile birlikte otomatik hale getiren ilk ürün olacak. Bir başka projemiz de tarım konusunda. Büyük veri kaynaklarını kullanarak ürün tahmini yapacak ve çiftçilerin bankacılık sistemine erişimini kolaylaştracak bir model üzerinde çalışıyoruz. Çiftçilerin en büyük sorunu; ne kadar ürün elde edeceğini ve ürünü aldığında fiyatının ne olacağını tahmin etmek. Son yıllarda tarlalardaki ürünlerin gelişimi uydularla ya da sensörlerle takip edilebiliyor. Bu verileri kullanarak, belirli bir tarla ve ürün özelinde ne kadar ürün alınacağını tahmin eden bir model geliştirmeye çalışıyoruz. Paralelinde, hasat zamanı gerçekleşecek fiyat tahmini edecek bir ekonomi modeli ile elde edilecek kazancı tahmin edebiliriz. Şu anda bu iki konuda tahmin yapılamadığı için çiftçilerin bankacılık sistemine erişimi de düşük. Biz ise kabaca bir hesapla mevcut durumu iki katna çıkarabileceğimizi düşünüyoruz. Yine, doğal dil işleme, dil çevirisi konularında çok başarılı olan derin öğrenme metotlarını suistimal tespit ya da anormal işlemlerin tespitinde kullanmak üzere araştrmalarımız devam ediyor. Bahsedebileceğim son çalışma yine bankacılık verisi çok fazla olmayan ve bu yüzden sisteme dahil olamayan firmalarla ilgili. Sadece internette yer alan kamuya açık verileri kullanarak müşteriler hakkında öngörüde bulunan bir model geliştirdik. Bu model sayesinde finansal veri geçmişi fazla olmadığı için sisteme entegre olamayan çok sayıda küçük ve orta ölçekli firmanın finansal sisteme dahil edilebileceğini düşünüyoruz.
Experian, bu merkezde yürütülen Ar-Ge çalışmalarını, yaratıcı çözümleri nasıl değerlendiriyor?
Ar-Ge çalışmaları özellikle veri bilimi gibi disiplinler arası alanlarda son derece önemli. Experian da tarihsel olarak ArGe ve inovasyona çok önem veren bir firma. Dünyanın farklı bölgelerinde kurulmuş Ar-Ge bölümleri mevcut. Avrupa’da ise italya, ispanya, Hollanda ve Bulgaristan’dan sonra Türkiye’de açılması Experian’ın Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra Türkiye piyasasına verdiği önemin de bir göstergesi. Experian’ın diğer ülkelerindeki Ar-Ge merkezlerinde üretilmiş ve piyasaya çıkarılmış son derece başarılı ürünler var. Biz de benzer çalışmaları Türkiye’de yapmayı umuyoruz.